Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Phrases | ||
Phrases | bir bölümü olarak | as a part of expr. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | kesiksiz olarak numaralandırılmış veya derecelendirilmiş serinin bir bölümü | bracket n. |
General | (bir bölümü) kol olarak yerleştirmek | sleeve v. |
Media | ||
Media | çevrimiçi olarak izlenebilen veya indirilebilen bir televizyon programı bölümü | webisode n. |
Television | ||
Television | çevrimiçi olarak izlenebilen veya indirilebilen bir televizyon programı bölümü | webisode n. |
Botanic | ||
Botanic | yapı veya işlev olarak başka bir bölüme benzeyen (bitki bölümü) | simulant adj. |
Religious | ||
Religious | (doğu ortodoks kilisesi'nde) takvimsel olarak gruplandırışmış ilahi derlemelerinin her bir bölümü | menaion n. |
Music | ||
Music | ortaçağda çoksesli olarak söylenen koro müziğinin bir bölümü | cantus n. |